Heidegger

Martin Heidegger, 20 yüzyilin en etkili filozoflarinin basinda gelir. O olmaksizin Sartredan, Foucaultdan ya da Frankfurt Okulundan da bahsetmenin kolay olmayacagi, üzerinde hemfikir olunan bir görüstür. Buna karsilik, Hitler yönetimiyle kurdugu iliski Heideggeri ayni zamanda en sert elestirilerin de merkezine oturtmustur. Rüdiger Safranskinin elinizde tuttugunuz calismasi, Heideggerin yasamini onun felsefi gelisimi, dostluklari, hirslari, geri cekilmeleri ve yüzyilin olaylari temelinde ortaya koyuyor. Kitapta Heideggerin Herakleitos, Platon, Kant gibi filozoflar üzerinden gerceklesen felsefi gelisiminin, Almanyanin I. Dünya Savasi yenilgisi sonrasi muhafazakarliga olan trajik yönelimi paralelinde anlatilmasi Heideggere iliskin cok yönlü ve bütünsel bir kavrayis imkani sunuyor. Safranskinin calismasinin belki de en özgün yani, Heideggerin hayatinin ve felsefesinin adeta Almanyanin hikayesinin, iyi ve kötü, ihtisam ve körlük gibi ic ice gecmis özelliklerini tasidigini yetkinlikle ortaya koyabilmesi.