Atalarimizin Gölgesinde

Insanligi varlikli bir evin kapisina birakilmis kimsesiz bebege benzetsek yeridir. Yeni ebeveyni ona gecmisine dair bir öykü anlatir. Cocuk büyüdükce bu öyküyü inandirici bulmayip gercekte kim oldugunu, hangi soydan geldigini arastirir. Ögrenir ki insan ve dünya günümüzden 6000 yil önce yaratilmamistir Dünya 5 milyar yil önce olusmus, yasam 4 milyar yil önce ortaya cikmis ve evrilerek 2 milyon yil önce insan türü bicimini almistir... Cocuk en sonunda insan türünün kendisini dogadan ayri, ondan üstün bir varlik olarak görmesinin yanlis oldugunu anlar. Bu yanlistan kurtulup en yakin akrabalarimiz olan canli türlerinin yasam tarzini incelemek, türümüzün basina bela olmus, savas, katliam, sömürü, etnik merkezcilik, yabanci düsmanligi, cinsiyet ayrimciligi gibi sorunlarin cözümüne katki saglayacaktir. Carl Sagan ve Ann Druyan Atalarimizin Gölgesinde ile okuru bir bilim senligine davet ediyor. Bu senlikte mitoloji ve felsefeden de söz edilecegini söylememize tabii ki gerek yok...